Sayfalar

9 Haziran 2025 Pazartesi

Silahlar ve Güller, Gençliğim ve Gençliği: Bir Konser Hikayesi

Sene 1988. Aylardan Haziran. Yaş 14. Lise birinci sınıf bitmek üzere. Büyük bir heyecanla beklediğim, Amerika'dan gelen mektubu açıyorum. O yıllarda popüler olan uluslararası mektup arkadaşlığı firması beni Glennville Georgia'daki Larenda ile eşleştirmiş. A1'den hallice İngilizcem ve kolejli kankam Ebru ile güçleri birleştirip ilk mektubu yazıp göndermişiz. Süslü bir el yazısıyla mavi kağıda yazılmış, üç sayfalık cevap mektubunu okumaya başlıyoruz birlikte. Mektup arkadaşlığının başlangıcının olmazsa olmazı "sana biraz kendimden bahsedeyim" kalıbıyla kendini tanıtıyor Larenda, 15 yaş naifliğiyle. 

O mektuptan bugüne aklımda ilk günkü gibi kalan iki şey var. Biri ilk cümlesi "What's up with you?". Daha önce hiç duymamışım bu kalıbı. Bir diğer kankam, ahretlik hemşirem Dilek, İngiliz yengesine soruyor; o da "çok kaba bir laf, naber lan gibi bir şey" diyor kraliyet İngilizcesiyle. Minnoş kalbimizde hafif bir burukluk yaratıyor bu dediği. Bir kaç yıl sonra, üniversite İngilizce hazırlık sınıfında, Amerikalı hocalarımızdan öğreniyorum , aslında gayet sıradan günlük bir "naber, nasılsın" ifadesi olduğunu. 

Bir diğeri ise sevdiği müzik grupları arasında yer alan bir isim. Başında ilk başta ne olduğunu anlayamadığım bir harfle uns N Roses yazıyor. Alt satırdaki George Michael'ın G'sinden, Guns N' Roses olduğunu çıkarıyorum sonunda. Silahlar ve Güller diyorum, ne ilginç bir isim. Hiç duymamışım daha önce. O yıllarda 2 kanallı televizyonlarımızda duyup da dinlediğimiz popüler yabancı şarkıcılar, İzzet Öz ve Sezen Cumhur Önal haftada bir bize ne seçip sunarsa. Bir de cuma akşamları Yunan tv'sinde yayınlanan bir müzik programı, ayda bir yayınlanan Blue Jean ve Hey Girl dergileri var takip ettiğimiz. Hard rock, metal henüz hayatıma girmemiş. İsim o kadar ilgimi çekmiş ki bir sonraki mektubumda bu grubu bilmediğimi yazmışım Larenda'ya. Sweet Child O'Mine diye bir şarkıları var, belki duymuşsundur yazıyor o da bir sonraki mektubunda. Hala bir ışık yanmıyor. Gugıl, spoti, yutub falan da yok ki o yıllarda hayatımızda, bir tık uzağımızda. 

Lise sonda kendimi tüm arkadaşlarımdan ayrılmış, farklı bir sınıfta buluyorum. Sınıftaki kimseyi tanımıyorum. Kısacık boyuma rağmen, herkesten izole, sınıfın en arkasında bir sıraya atıyorum kendimi. Yanımda Yaman isminde, kendi dünyasında yaşayan değişik bir çocuk oturuyor. Can sıkıntısından, muzipçe uğraşıp duruyorum çocukla. Başkası olsa çileden çıkar ama o nasılsa sessizce başa çıkıyor benimle. Bilmediğim, gürültülü bir müzik dinliyor Yaman. Thrush metal müzik olduğunu söylüyor. "Sen anlamazsın, al önce bundan başla" diyor ve bir kaset doldurup getiriyor. Metal baladlardan oluşan bir Bad English albümü. Dinler dinlemez aşık oluyorum, albümdeki tüm şarkılara. Yaptın madem bi kıyak, şu Guns N' Roses'la da tanıştır hayrına beni de Larendamın karşısında daha da boynu bükük kalmayayım diyorum ve hayat bambaşka oluyor sonrasında.

Üniversite yılları... Sene 1993. Efsanevi Guns N' Roses İstanbul konseri haberi okul gündemimize bomba gibi düşüyor. Tam final sınavlarımızın olduğu haftaya denk geliyor konser. Konseri sınavlara tercih eden arkadaşlarımız da oluyor elbet ama o zamanlarda benim ne onu yapabilme lüksüm var ne de bilet parasını karşılayabilecek durumum. İçten içe kahroluyorum ama sınavlarım vardı zaten diye de gönlümü avutuyorum. O yıl ve ertesi yıl arka arkaya Scorpions, Bon Jovi ve Metallica konserleri oluyor eski Türkiye'de. Bunlardan sadece İzmir'deki Scorpions konserine gidebiliyorum, hemşirem Dilek'in artık aramızda olmayan kuzeninin hediye ettiği sponsorluk biletleriyle. Kuzenin çocuklar rahat rahat izlesin diyerek verdiği oturmalı VIP biletleri, konseri saha içinde arkadaşlarımızla birlikte izleyebilmek için, yoldan geçen ve henüz bileti olmayan birilerine saha içi bilet aldırıp takas ediyoruz. Onlar iki saha içi bilet karşılığında üç VIP bilet aldığı için mutlu, biz arkadaşlarımızla saha içinde olacağımız için mutlu. Belki gerilerdeyiz, belki sahneyi pek göremiyoruz ama hayatımın ilk stat konseri, unutulmaz anılar bırakıyor kişisel tarihimde. Yaş 19. Telefonlar, selfieler, Insta hikayeleri yok henüz; sadece müzik, biz ve gençliğimiz.

Okul tatillerinde İzmir'e her gittiğimde, Kordan'da o yılların en popüler rock barı Denizatı'nda takılıyoruz arkadaşlarla. Köhne bir mekan, tahta masalar, bira ve rock müzik eşliğinde gençlik sohbetleri. O günleri her anışımda fonda o yılların unutulmaz şarkısı November Rain çalıyor zihnimde. "Hiçbir şey sonsuza dek sürmez" diyor Axl. Denizatı da ermiyor sonsuza. Eskişehir'e gelen mektubunda anlatıyor bir arkadaşım; Denizatı'nın artık olmadığını, mekanın pötikareli piknik masası örtüleri olan bir türkü bara dönüştüğünü. 

Aralık 2024. 15'lik kızım Guns N Roses Türkiye'de konser verecekmiş mesajı atıyor heyecanla. 2025 Haziranında olacak konserin biletleri yine aralık ayında satışa sunuluyor. Biletler ateş pahası ama emeklilik borçlanmamdan son dakika sürpriz, büyük bir indirim almışım. Bilet satışı başlar başlamaz Golden Circle'dan iki bilete yatırıyorum kalan parayı hiç düşünmeden. Gençliğim ve gençliği için bir daha mı geleceğiz bu hayata deyişinin tam hakkını verecek bir yatırım olarak olarak.

Uzun bir bekleyiş sonrası konser günü yaklaşıyor ama konserin olacağı gün iki, ertesi sabah da bir sınavı olduğunu öğreniyoruz. Tarih sen hep mi tekerrür edersin de işte bu makus talihi kırmak da artık boynumuzun borcu. Mecbur akşam İstanbul'a gidip, sabaha karşı da döneceğiz. Sonrasında da o sınava, ben işe. Onlar 60'lı yaşlarında bu konseri verebiliyorsa sen de başarabilirsin Şaşkın diyerek gazlıyorum kendimi. Feribot 20.50'de Kabataş'a yanaşıyor. Konser Beşiktaş Stadyumunda ve 21.00'de ama hangi konser zamanında başlamış ki şimdiye kadar? Rahat rahat yetişiriz desem de içeri girdiğimizde tam zamanında başlamış olduğunu ve başını kaçırdığımızı görüyoruz. Geç girdiğimiz için Golden Circle'nin de tam hakkını veremiyoruz ama başardık ve geldik ya daha ötesi yok. 

Gençliğimizde sarı uzun saçlarına, bayraklı donlarına, kilt etekleriyle sahnedeki hallerine hasta olduğumuz Axl değil elbet sahnedeki. Yıllar ve yaşadığı hayat bir rock star'ın hem fiziğine hem sesine ne kadar acımasız olabilirse hakkını vermiş. Sesiyle ilgili fazla bir beklentim olmadan müziğin ve atmosferin büyüsüne bırakıyorum kendimi. Her şeye rağmen, bu yaşlarında üç saat boyunca sergiledikleri sahne performansı, GNR efsanesinin imzası oluyor. Axl'ın artık eskisi gibi söyleyemese de November Rain'deki piyano şovu, en nihayetinde 2011'de izleme şansı bulduğum Richie Sambora'dan sonra ah bi de onu canlı izleyebilsem listemin başı Slash reyis, konserin sonuna doğru giydiği İstanbul baskılı tişörtüyle karizma abi Duff  ve Izzy'nin mükemmel soloları, Mattia Ahmet'e adayarak söyledikleri Knockin' on a Heaven's Door geceyi unutulmaz kılan detaylar olarak yükleniyor mutlu anılar klasörüme. 

Adını 37 yıl önce bir haziran günü, lise bire giderken öğrendiğim Guns N' Roses'ın, yine bir haziran günü, lise bire giden biricik kızımla konserine gitmiş olmayı bana yaşatan hayat: sana sonsuz teşekkür ederim.

Axl: Don't youuuu cry tonightttt ♫♫♫

Ben: Ağlamıyorum bebeğim, gözüme bişiy kaçtı



Etiketler

#100.Yıl #29Ekim (1) #8mart (1) #accelerateaction (1) #ağacımadokunma (1) #AilemizinGurusu (1) #anılar (7) #ArtRecreation (1) #ayrıyazılır (1) #bavulculuk (2) #benimadam (2) #BigSis (1) #bing #ai (1) #Caillou (1) #canımbabam (1) #coronatürmort (1) #Covid19Günceleri (3) #Dark (2) #dikkateksikliğisendromu (4) #doğruyazınkardeeeşim (1) #doğumgünü (3) #dünyakadınlargünü (1) #GameofThrones (4) #GeorgeR.R.Martin (5) #göçebe (6) #göçmenkadınlar (1) #gurbetçilik (7) #hemşire (1) #hemşirelik (6) #Hıdırellez (2) #içindenalmanyageçenyazılar (5) #İçindenAlmanyageçenyazılar (3) #içindenciddiyetgeçenyazılar (19) #içindenfilmgeçenyazılar (2) #içindenhüzüngeçenyazılar (1) #içindenistanbulgeçenyazılar (5) #içindenizmirgeçenyazılar (8) #İçindenMatrixGeçenyazılar (14) #içindenmizahgeçenyazılar (70) #içindenmutlulukgeçenyazılar (8) #içindenromanyageçenyazılar (2) #içindenşarkısözügeçenyazılar (33) #içindenşiirgeçenyazılar (17) #ileridönüşüm (2) #kafamaneredenesersekuşağı (5) #karantinahalleri (3) #Kayu (1) #kedigünlükleri (4) #kendimenotlar (8) #kim-olduğunu-bilirsin-sen (5) #küçükbirader (2) #küçükergen (9) #küçükkankam (7) #küçükördek (20) #lakap (1) #lost (1) #Marduk (2) #mercekbulut (1) #mim (10) #mindfulness (1) #mutluluk (3) #mylittlefeltstuff (4) #özürdilerimsezenaksu (1) #RIP (11) #seçmesaçmalar (1) #sevgiligünlük (1) #sevgililergünü (2) #SeziKalkavan (1) #soneryalçınlütfenbanakızma (1) #sonhavabükücü (2) #sonsuztemizlikdöngüsü (5) #şaşkın (42) #ŞaşkınınADHDGünlüğü (7) #ŞaşkınınAÖFmaceraları (10) #ŞaşkınınBayramÇelıncı (4) #şaşkınınsevgililergünüdileği (3) #şaşkınjunior (1) #şaşkınmutfakta (6) #şaşkınya (1) #tatil (1) #telekom (1) #uykusuzluk (1) #ValideSultan (18) #vallahidebunlarhepmizah (1) #yapayzeka (2) ArtRecreation (1)